• av.haticedgn@gmail.com
  • +0539 640 15 19
×
Admin 05-10-2025 HATİCE ÇETİN

Ortaklığın Giderilmesi (İzale-i Şuyu) Davası Nedir? Paylı veya elbirliği mülkiyete konu taşınmazlarda, mirasçılar ya da ortaklar arasında anlaşma sağlanamadığında ortaklığın sona erdirilmesi için ortaklığın giderilmesi davası açılır. Sulh hukuk mahkemelerinde görülen bu davalarda aynen taksim mümkün değilse, taşınmaz satışa çıkarılır ve bedeli paylaştırılır. Miras paylaşımı, veraset ilamı, bilirkişi raporu, tevzi tablosu, önalım hakkı gibi birçok hukuki süreç bu davalarda önem taşır. Arabuluculuk bu davalarda zorunlu olmamakla birlikte, taraflar isterse başvurabilir. Gaziantep ve çevresinde bu süreci uzman bir hukukçu ile yürütmek, hak kaybını önlemek açısından büyük önem taşır.

Ortaklığın Giderilmesi (İzale-i Şuyu) Davası: Miras Paylaşımı ve Paylı Mülkiyette Bilmeniz Gerekenler

Miras kalan taşınmazların veya birden fazla kişinin paydaş olduğu gayrimenkullerin paylaşımı, taraflar arasında ciddi anlaşmazlıklara neden olabilmektedir. Bu gibi durumlarda başvurulan en yaygın hukuki yöntem ortaklığın giderilmesi davası, diğer adıyla izale-i şuyu davasıdır. Özellikle paylı mülkiyet veya elbirliği mülkiyeti söz konusu olduğunda, mal paylaşımı için hukuki bir yol izlemek zorunlu hale gelir. Bu yazıda, izale-i şuyu davalarının ne olduğu, nasıl açıldığı, hangi mahkemede görüldüğü ve dava süreciyle ilgili bilinmesi gerekenleri detaylandıracağız.

Ortaklığın Giderilmesi (İzale-i Şuyu) Davası Nedir?

İzale-i şuyu, bir taşınmaz üzerinde birden fazla kişinin paydaş olduğu durumlarda, bu ortaklığın sona erdirilmesini sağlayan bir dava türüdür. Bu dava sayesinde taraflar, mülkiyeti birlikte paylaştıkları malın paylaşımı konusunda adil bir çözüme ulaşabilir. Özellikle miras paylaşımı sırasında sıklıkla gündeme gelen bu dava, genellikle anlaşmazlıkların çözümü için Sulh Hukuk Mahkemesi'nde açılır.

Paylı Mülkiyet ve Elbirliği Mülkiyeti Nedir?

  • Paylı mülkiyet, her ortağın belirli bir oranda hissedar olduğu mülkiyet şeklidir. Örneğin; 3 kardeşin miras kalan bir arsada %33’er oranında hakkı olabilir. Her biri kendi hissesini satabilir, devredebilir.

  • Elbirliği mülkiyeti ise hisselerin belirlenmediği, ortak mülkiyetin tamamına birlikte sahip olunduğu durumdur. Bu durum özellikle miras kalan gayrimenkullerde sıklıkla karşımıza çıkar.

İzale-i Şuyu Davası Nasıl Açılır?

İzale-i şuyu davası açmak için öncelikle veraset ilamı veya diğer adıyla mirasçılık belgesi temin edilmelidir. Bu belgeyle, taşınmazın mirasçılara ait olduğu ispatlanır. Ardından hazırlanacak dava dilekçesi ile birlikte, taşınmazın bulunduğu yer Sulh Hukuk Mahkemesi’ne başvurulur.

Gaziantep avukat Hatice Çetin olarak, mirasçılar arasında yaşanan anlaşmazlıklarda müvekkillerime hukuki destek sunuyor, sürecin hızlı ve adil şekilde sonuçlanmasını sağlıyorum.

İzale-i Şuyu Davasında Paylaşım Türleri

Ortaklığın giderilmesi iki şekilde yapılabilir:

  1. Aynen taksim (bölünerek paylaşım): Taşınmaz fiziksel olarak bölünebiliyorsa (örneğin bir arsa), her paydaşa eşit oranda bir parça verilerek paylaşım yapılabilir. Bu durumda mahkeme genellikle bilirkişi raporu ve tevzi tablosu gibi teknik belgelerle karar verir.

  2. Satış yoluyla paylaşım: Eğer aynen taksim mümkün değilse, taşınmazın satışı gerçekleştirilerek elde edilen bedel, hissedarlara oranlarına göre paylaştırılır. Bu satış genellikle icra yoluyla satış (açık artırma) şeklinde olur.

Arabuluculuk Zorunluluğu Var mı?

2023 itibariyle, izale-i şuyu davalarında zorunlu arabuluculuk şartı yoktur. Ancak dava açılmadan önce tarafların anlaşma yoluna gitmesi hem zaman hem de maliyet açısından daha avantajlı olabilir.

Dava Süresi ve Masrafları

İzale-i şuyu davalarının süresi, taşınmazın niteliğine, bilirkişi raporlarına ve taraflar arasında uzlaşma olup olmamasına göre değişir. Ortalama olarak 6 ay ile 18 ay arasında sonuçlanabilir.

Dava masrafları arasında harçlar, bilirkişi ücretleri, keşif giderleri ve gerekirse satış masrafları yer alır. Bu masraflar genellikle davanın sonunda taşınmazın satış bedelinden karşılanır.

İstinaf Başvurusu ve Önalım Hakkı

Mahkeme kararına itiraz etmek isteyen taraflar, istinaf başvurusu yaparak kararı bir üst mahkemeye taşıyabilir. Ayrıca dava sürecinde, önalım hakkı (şufa hakkı) gündeme gelebilir. Bu hak, paydaşlardan birinin hissesini satması durumunda, diğer paydaşlara bu hisseyi öncelikli olarak alma hakkı tanır.

Dava Dilekçesi Örneği ve Profesyonel Destek

İzale-i şuyu davası dilekçesi, her olayın özel koşullarına göre hazırlanmalıdır. Eksik ya da hatalı bir dilekçe, sürecin uzamasına veya davanın reddine neden olabilir. Bu nedenle bir avukattan profesyonel hukuki yardım alınması önemlidir. Gaziantep, Kilis, Şanlıurfa ve çevre illerde müvekkillerime bu konuda etkin danışmanlık ve dava süreci yönetimi sağlamaktayım.

Sonuç olarak, miras yoluyla kalan gayrimenkullerin paylaşımı konusunda yaşanan anlaşmazlıklar, izale-i şuyu davasıyla hukuki çözüme kavuşturulabilir. Taşınmazın aynen taksimi veya satış yoluyla paylaşımı, mahkemenin kararı doğrultusunda gerçekleşir. Sürecin hızlı ve etkili bir şekilde yürütülebilmesi için Gaziantep avukat Hatice Çetin olarak yanınızdayım.

Ortaklığın Giderilmesi Nedir?

Ortaklığın giderilmesi, birden fazla kişiye ait olan bir taşınmazın ya da malın, paydaşlar arasında fiilen bölünmesi veya satılarak bedelinin paylaşılması yoluyla ortaklığın sona erdirilmesidir. Bu hukuki süreç, özellikle paylı mülkiyet ve elbirliği mülkiyeti gibi mülkiyet türlerinde sıkça karşılaşılan bir durumdur. Özellikle miras paylaşımı sırasında, mülkiyetin bölünmesi ve hak sahiplerinin adil bir şekilde paylaştırılması amacıyla başvurulan bir yöntemdir.

Paylı Mülkiyet ve Elbirliği Mülkiyeti

  • Paylı mülkiyet: Bir taşınmazda her ortak, belirli bir oranla hissenin sahibidir. Örneğin, 3 kardeşin bir taşınmazda 1/3'er oranında hakkı bulunabilir. Her bir paydaş, hissesini devredebilir veya satabilir.

  • Elbirliği mülkiyeti: Taşınmazın tamamı üzerinde, paydaşların tümü eşit haklara sahip olup, herhangi bir payın belirlenmiş olması söz konusu değildir. Miras kalan bir taşınmazda, paydaşların tamamı birlikte hareket etmek zorundadır.

Her iki durumda da izale-i şuyu davası açılarak ortaklık giderilebilir.

İzale-i Şuyu (Ortaklığın Giderilmesi) Davası

İzale-i şuyu, bir malın (genellikle taşınmazın) paydaşlar arasında bölünmesi veya satılması yoluyla ortaklığın sonlandırılmasıdır. İzale-i şuyu davası, genellikle Sulh Hukuk Mahkemesi'nde görülür ve taşınmazın paylaşımına dair adil bir çözüm sağlanır. Bu davada iki ana yöntem bulunur:

1. Aynen Taksim (Bölünerek Paylaşım)

Aynen taksim, taşınmazın fiziksel olarak bölünebilmesi durumunda tercih edilen bir yöntemdir. Eğer taşınmaz, hissedarlar arasında fiziksel olarak paylaşılabiliyorsa, her bir paydaş, kendi hissesine denk gelen bölümü alır. Bu tür bir paylaşımda, mahkeme genellikle bilirkişi raporu ve tevzi tablosu gibi uzman görüşlerine başvurur.

2. Satış Yoluyla Paylaşım

Eğer taşınmazın aynen taksimi mümkün değilse, yani taşınmazın bölünmesi halinde değer kaybı yaşanacaksa, taşınmazın satışı yoluyla paylaşım yapılabilir. Satılan taşınmazdan elde edilen gelir, paydaşlar arasında oranlarına göre dağıtılır. İcra yoluyla satış (açık artırma) bu süreçte devreye girebilir.

İzale-i Şuyu Davasında Dava Süreci

İzale-i şuyu davası, başvuran tarafların belirlediği şartlara göre farklı hızlarda ilerleyebilir. Dava süreci genellikle bilirkişi raporu, keşif ve tevzi tablosu hazırlıklarını içerir. Dava süresi, taşınmazın durumuna ve taraflar arasındaki anlaşmazlığın büyüklüğüne göre değişebilir, ancak genellikle 6 ay ile 18 ay arasında sürer.

Dava Masrafları

Dava süreci sırasında, başvurulan mahkemeye ödenecek harçlar, bilirkişi raporu ücreti, keşif giderleri ve diğer masraflar söz konusu olabilir. Bu masraflar, davanın sonunda taşınmazın satış bedelinden karşılanabilir.

Dava Dilekçesi Örneği

İzale-i şuyu davası için hazırlanan dava dilekçesi oldukça önemlidir. Eksik veya hatalı bir dilekçe, davanın reddedilmesine veya sürecin uzamasına neden olabilir. Bu nedenle profesyonel bir avukatın rehberliğinde doğru ve kapsamlı bir dilekçe hazırlanması gereklidir.

Arabuluculuk Zorunluluğu ve İstinaf Başvurusu

İzale-i şuyu davasında, taraflar arasında anlaşmazlık durumunda, arabuluculuk zorunluluğu bulunmamaktadır. Ancak, taraflar önceden anlaşarak çözüm arayabilirler.

Mahkeme kararına itiraz etmek isteyen taraflar, istinaf başvurusu yaparak kararı bir üst mahkemeye taşıyabilirler. Önalım hakkı ise, özellikle paydaşlar arasındaki anlaşmazlıklar söz konusu olduğunda devreye girebilecek önemli bir haktır. Bu hak, paydaşlardan birinin taşınmazını satmak istemesi durumunda, diğer paydaşların öncelikli olarak bu hisseleri alma hakkına sahip olmasını sağlar.

Veraset İlamı ve Mirasçılık Belgesi

İzale-i şuyu davası açılmadan önce, veraset ilamı ya da mirasçılık belgesi alınması gereklidir. Bu belge, taşınmazın gerçek mirasçılara ait olduğunu kanıtlar ve paydaşların haklarını belirler.

Gaziantep Avukat Hatice Çetin ile Hukuki Destek

Gaziantep avukat Hatice Çetin olarak, mirasçılık ve taşınmaz paylaşımı konusunda yaşanan hukuki uyuşmazlıkların çözümünde profesyonel destek sunuyorum. İzale-i şuyu davalarının her aşamasında müvekkillerime yol gösteriyor, hızlı ve adil bir çözüm sağlıyorum.

Sonuç olarak, izale-i şuyu davası, taşınmazlar veya paylı mülkiyete sahip malların paylaşılması konusunda yaşanan sorunların çözülmesi için etkili bir hukuki yol sunar. Bu davalar, paylı mülkiyet ya da elbirliği mülkiyeti durumlarında, mirasçılar arasında hakların eşit bir şekilde dağıtılmasına olanak tanır. Sürecin doğru yönetilmesi ve çözümün sağlanabilmesi için profesyonel bir avukat desteği almak, davanın daha hızlı ve etkili sonuçlanmasını sağlayacaktır.

Miras Paylaşımı ve Veraset İlamı

Miras paylaşımı, bir kişinin vefatından sonra geriye kalan malların (taşınmazlar, nakit, menkul mallar vb.) yasal mirasçılar arasında paylaşılması sürecidir. Ancak bu süreç, genellikle karmaşık olabilir ve mirasçılar arasında anlaşmazlıklar yaşanabilir. Veraset ilamı (ya da mirasçılık belgesi) bu sürecin başlangıcını oluşturan, mirasçıların kimler olduğunu ve hangi oranda hak sahibi olduklarını belirleyen çok önemli bir belgedir.

Veraset İlamı (Mirasçılık Belgesi) Nedir?

Veraset ilamı, bir kişinin ölümü üzerine, mirasçıların kimler olduğunu ve her birinin ne kadar miras hakkına sahip olduğunu gösteren resmi bir belgedir. Bu belge, mirasçılık sıfatını ve paylarını belirler. Sulh hukuk mahkemesi tarafından düzenlenen veraset ilamı, mirasçılara, mirasçı olduklarını ve taşınmazlar gibi mal varlıkları üzerindeki haklarını kullanabilmeleri için yasal bir hak tanır.

Mirasçılar arasında anlaşmazlık olmadan miras paylaşımı yapılabilir. Ancak mirasçılar arasında anlaşmazlık yaşanıyorsa, ortaklığın giderilmesi davası (İzale-i Şuyu) açılarak, malın paylaşılması talep edilebilir.

Miras Paylaşımı Süreci

1. Veraset İlamı Alınması

Miras paylaşımına başlanmadan önce, veraset ilamı alınması zorunludur. Bu belge, mirasçılar arasında mülkiyet hakkının devri ve paylaşımı için ilk adımı oluşturur. Veraset ilamı alınmadan herhangi bir malın devri veya paylaşımı yapılması mümkün değildir.

2. Mirasçılar Arasında Anlaşmazlık

Eğer mirasçılar arasında paylaşım konusunda anlaşmazlık çıkarsa, ortaklığın giderilmesi davası (İzale-i Şuyu) açılır. Bu dava, mirasçıların mülkiyet haklarının belirlenmesi ve paylaşılması için gerekli olan hukuki yoludur.

İzale-i Şuyu davası, mirasçılar arasında taşınmaz malların paylaşılması ya da satılması yoluyla ortaklığın giderilmesini sağlar. Bu dava, özellikle paylı mülkiyet ve elbirliği mülkiyeti durumlarında gereklidir.

3. Aynen Taksim ve Satış Yoluyla Paylaşım

Paylaşımın nasıl yapılacağına dair iki yöntem bulunmaktadır:

  • Aynen taksim: Taşınmazın fiziksel olarak bölünmesi ve her mirasçının kendi payını alması.

  • Satış yoluyla paylaşım: Taşınmazın satılması ve satış bedelinin mirasçılar arasında dağıtılması.

Eğer taşınmaz bölünemez veya değer kaybı yaşanırsa, satış yoluyla paylaşım tercih edilebilir. Bu süreçte, satış işlemi yapılır ve elde edilen gelir, veraset ilamı doğrultusunda paylaştırılır.

4. Bilirkişi Raporu ve Tevzi Tablosu

İzale-i şuyu davasında genellikle bilirkişi raporu ve tevzi tablosu kullanılır. Bu raporlar, taşınmazın paylaşımıyla ilgili uzman görüşünü içerir. Bilirkişi raporu, taşınmazın değerinin belirlenmesinde önemli bir rol oynar. Ayrıca tevzi tablosu, taşınmazın ne şekilde bölüneceğini veya satışa sunulacağını gösteren bir planlama aracıdır.

5. Dava Süreci ve Masraflar

İzale-i şuyu davasının süreci, taşınmazın durumuna, mirasçıların anlaşmazlık düzeyine göre değişebilir. Dava süresi, dava dilekçesi örneği, dava masrafları ve istinaf başvurusu gibi etkenler davanın seyrini etkileyebilir. Dava süreci sonunda, gayrimenkul satışı yoluyla veya taşınmazın bölünmesiyle miras paylaşımı tamamlanır.

6. Önalım Hakkı ve İcra Yoluyla Satış

Önalım hakkı, mirasçılardan birinin taşınmazını satmaya karar verdiğinde, diğer mirasçılara öncelikli satın alma hakkı tanır. Eğer mirasçılar arasında anlaşmazlık daha da büyürse, icra yoluyla satış da devreye girebilir. Bu durumda taşınmaz, icra yoluyla satışa sunulabilir ve elde edilen gelir paylaşılabilir.

Gaziantep Avukat Hatice Çetin ile Miras Paylaşımı Süreci

Gaziantep avukat Hatice Çetin, miras paylaşımı ve veraset ilamı işlemleri konusunda profesyonel hizmetler sunmaktadır. Mirasçılık belgesinin alınmasından, ortaklığın giderilmesi davası ve gayrimenkul satışı süreçlerine kadar her aşamada hukuki rehberlik sağlamaktadır.

Sonuç olarak, miras paylaşımı, doğru bir şekilde yönetilmesi gereken karmaşık bir süreçtir. Veraset ilamı ile başlayan bu süreç, mirasçılar arasında hakların belirlenmesini sağlar ve olası uyuşmazlıkların çözülmesi için hukuki yollara başvurulmasını gerektirebilir. Bu süreçte profesyonel bir avukattan yardım almak, haklarınızın korunmasını ve paylaşımın adil bir şekilde yapılmasını sağlar.

Dava Açılacak Mahkeme: Sulh Hukuk Mahkemesi

Ortaklığın giderilmesi davası (İzale-i Şuyu), taşınmazlar üzerindeki paylı mülkiyetin veya elbirliği mülkiyetinin çözülmesi için başvurulan bir hukuki yoldur. Bu dava, taşınmazların paylaşılması amacıyla sulh hukuk mahkemesi nezdinde açılır. Mahkeme, taşınmazın aynı taksim edilip edilemeyeceğini değerlendirir ve eğer mümkünse malın bölünmesine karar verir. Ancak, taşınmazın fiziksel olarak bölünmesi mümkün değilse, satış yoluyla paylaşım yoluna gidilir.

Sulh Hukuk Mahkemesi ve İzale-i Şuyu Davası

Sulh hukuk mahkemesi, taşınmazların paylaşılması veya satışa sunulması gibi davalarla ilgilenen mahkemelerdir. İzale-i Şuyu davası, taşınmazların paylı mülkiyet ya da elbirliği mülkiyeti altında birden fazla kişi tarafından sahip olunan malların, ortaklar arasında paylaşılmasını amaçlar. Sulh hukuk mahkemesi, bu tür davalarda taşınmazın ne şekilde paylaşılacağına karar verir.

Aynen Taksim ve Satış Yoluyla Paylaşım

Sulh hukuk mahkemesi, ortakların taşınmazı nasıl paylaşacaklarını belirler. İki ana yöntem vardır:

  • Aynen Taksim: Taşınmazın fiziksel olarak bölünmesi. Bu, her bir ortak için uygun olan bir bölme işlemiyle yapılır. Ancak taşınmazın aynı taksim edilmesi, her zaman mümkün olmayabilir.

  • Satış Yoluyla Paylaşım: Eğer taşınmaz fiziksel olarak bölünemezse, mahkeme, satış yoluyla paylaşım kararını verebilir. Bu durumda, taşınmaz satılır ve elde edilen gelir, veraset ilamı veya diğer paylaştırma belgeleri doğrultusunda ortaklar arasında dağıtılır.

Dava Süreci

İzale-i şuyu davası, genellikle şu adımlarla ilerler:

  1. Dava dilekçesi örneği hazırlanır ve sulh hukuk mahkemesine sunulur. Dava dilekçesinde taşınmazın paylaşılması talep edilir.

  2. Mahkeme, taşınmazın fiziksel olarak bölünüp bölünemeyeceğini araştırır. Eğer mümkünse, aynen taksim yapılmasına karar verir.

  3. Bilirkişi raporu alınarak taşınmazın değeri belirlenir. Eğer taşınmaz bölünemeyecek durumdaysa, satış yoluyla paylaşım kararı verilir.

  4. Mahkeme, ortakların mal üzerinde sahip oldukları hakları dikkate alarak, taşınmazın satışı ve elde edilen gelirlerin paylaştırılmasını sağlar.

İcra Yoluyla Satış

Eğer mirasçılar veya ortaklar arasında anlaşmazlık sürüyorsa ve taşınmazın satış yoluyla paylaşımı kabul edilirse, taşınmaz icra yoluyla satışa sunulabilir. Bu durumda, satışın icra dairesi tarafından yapılması gerekir.

Gaziantep Avukat Hatice Çetin ile Ortaklığın Giderilmesi Davası

Gaziantep avukat Hatice Çetin, taşınmazların paylaşımı ve İzale-i Şuyu davalarında profesyonel rehberlik sağlar. Sulh hukuk mahkemesi nezdinde açılacak davalar için dava dilekçesinin hazırlanmasından, bilirkişi raporu alınmasına, satış yoluyla paylaşım sürecinin yönetilmesine kadar tüm hukuki süreçlerde müvekkillerine destek olmaktadır.

Sonuç olarak, ortaklığın giderilmesi davası (İzale-i Şuyu) taşınmazların paylaşılması konusunda mirasçılar ya da ortaklar arasında sıkça karşılaşılan bir durumdur. Bu davalar, doğru hukuki adımlar atıldığında sulh hukuk mahkemesinde sorunsuz bir şekilde çözülür. Sulh hukuk mahkemesinin taşınmazın aynen taksim edilip edilmeyeceğini değerlendirerek, uygun çözüm yolları sunacağı bu süreçte bir avukatın desteği oldukça önemlidir.

Aynen Taksim Nedir?

Aynen taksim, bir taşınmazın ya da ortak malın, mülkiyet sahipleri arasında fiilen bölünerek paylaştırılması işlemidir. Bu, özellikle paylı mülkiyet veya elbirliği mülkiyeti durumlarında tercih edilen bir yöntemdir. Aynen taksimde, malın fiziksel olarak bölünmesi mümkün olduğunda, her bir ortak ya da mirasçı, kendisine düşen payı alır. Örneğin, bir arsa üzerinde aynı taksim işlemi yapılabilir, burada her bir mirasçı ya da ortak, arsanın eşit parçalara ayrılmasını ve kendisine düşen kısmı almayı bekler.

Aynen Taksim Uygulaması

Bir taşınmazın aynen taksim edilmesi için, genellikle şu şartlar göz önünde bulundurulur:

  • Taşınmazın fiziki olarak bölünebilir olması gerekir. Örneğin, bir arsa ya da tarla, doğal olarak bölünmesi kolay olan taşınmazlardır. Burada, her mirasçı ya da paydaş, kendi payına düşen bölümü alabilir.

  • Bölünen parçaların eşit veya adil olmasına özen gösterilir. Eğer her bir parçanın değeri eşit değilse, paydaşlar arasında dengeli bir paylaşım sağlanması için ek ödeme yapılabilir.

  • Bilirkişi raporu alınarak, taşınmazın değerinin belirlenmesi gerekebilir. Bu rapor, taşınmazın adil bir şekilde bölünebilmesi için gereklidir.

Aynen Taksim Neden Yapılamaz?

Her taşınmaz aynen taksim edilemez. Aynen taksimin uygulanması, taşınmazın türüne ve durumuna göre değişir. Örneğin:

  • Taşınmazın fiziksel olarak bölünmesi mümkün olmayabilir. Özellikle konut, işyeri gibi yapılı taşınmazlar ya da tarihi yapılar aynen taksim için uygun olmayabilir.

  • Taşınmazın bölünmesi, değer kaybına yol açabilir ya da altyapı gibi ortak kullanıma sahip olan unsurlar, paylaşımı zorlaştırabilir.

Bu gibi durumlarda, satış yoluyla paylaşım devreye girer. Satış yoluyla, taşınmaz icra yoluyla satılabilir ve satıştan elde edilen gelir, veraset ilamı doğrultusunda paylaştırılabilir.

Satış Yoluyla Paylaşım

Aynen taksim mümkün olmadığında, taşınmazın satılması ve elde edilen gelirlerin mirasçılar veya ortaklar arasında paylaştırılması tercih edilir. Bu, özellikle taşınmazın bölünmesinin adaletsiz veya imkansız olduğu durumlarda başvurulan bir yöntemdir. İzale-i Şuyu davası açılarak, taşınmazın satışı yapılabilir ve elde edilen gelir paylaşılır.

Gaziantep Avukat Hatice Çetin ile Aynen Taksim ve Ortaklığın Giderilmesi

Gaziantep avukat Hatice Çetin, taşınmazların aynı taksim edilmesi ya da satış yoluyla paylaşımı konusunda müvekkillerine rehberlik etmektedir. İzale-i Şuyu davası sürecinde, taşınmazların nasıl paylaşılacağı, bilirkişi raporu alınması ve paylaşımın adil bir şekilde yapılması için profesyonel hukuki destek sunmaktadır.

Sonuç olarak, aynı taksim, taşınmazların paylı mülkiyet veya elbirliği mülkiyeti durumlarında mülkiyet sahipleri arasında adil bir paylaşım yapmayı sağlar. Ancak her taşınmaz bu şekilde bölünemez; bu durumda satış yoluyla paylaşım gibi alternatif yollar devreye girer.

Satış Yoluyla Paylaşım ve İcra Süreci

Satış yoluyla paylaşım, taşınmazların aynı taksim yoluyla bölünememesi durumunda başvurulan bir yöntemdir. Özellikle paylı mülkiyet veya elbirliği mülkiyeti durumunda, ortaklar arasında anlaşmazlıkların çözülmesi amacıyla taşınmaz, icra yoluyla satışa çıkarılabilir. Bu süreç, hem hukuki hem de ekonomik olarak önemli adımlar içerir ve tüm işlemler şeffaflık ve adalet ilkelerine uygun şekilde yapılır.

Satış Yoluyla Paylaşım Nedir?

Satış yoluyla paylaşım, taşınmazın fiziksel olarak bölünmesinin mümkün olmadığı durumlarda, taşınmazın satılması ve satıştan elde edilen gelirlerin, paydaşlar arasında oranlarına göre dağıtılması işlemidir. Bu yöntem, özellikle taşınmazların paylaştırılması sırasında anlaşmazlıkların çıkması durumunda tercih edilir.

Sürecin İşleyişi

  1. Dava Açılması ve İcra Takibi Başlatılması:
    Eğer aynen taksim mümkün değilse, ortaklardan biri ya da birden fazlası İzale-i Şuyu davası açarak, taşınmazın satılmasını talep eder. Mahkeme, bu talep üzerine icra takibi başlatabilir ve taşınmazın satışına karar verebilir.

  2. Bilirkişi Raporu:
    Mahkeme, taşınmazın değerini belirlemek amacıyla bir bilirkişi raporu alır. Bilirkişi, taşınmazın piyasa değerini, yerini, büyüklüğünü ve diğer önemli özelliklerini değerlendirerek rapor hazırlar. Bu rapor, satışın ne kadar bedelle yapılacağına karar verilmesinde belirleyici rol oynar.

  3. İcra Yoluyla Satış:
    Satışa çıkarılacak taşınmaz, icra dairesi tarafından açık artırma usulü ile satılır. İcra yoluyla satış yapılırken, tüm süreç hukuki denetim altındadır. Satıştan elde edilen gelir, tüm tarafların paylarına orantılı olarak tevzi tablosu oluşturularak paylaşılır.

  4. Tevzi Tablosu ve Dağıtım:
    Tevzi tablosu, satıştan elde edilen gelirlerin hangi oranda ve hangi mirasçıya ya da paydaşa verileceğini gösteren bir belgedir. Bu tablo, veraset ilamı ve payların oranlarına göre düzenlenir. Mahkeme, tüm paydaşların haklarını adil bir şekilde belirlemek için tevzi tablosunu hazırlayarak, satış gelirinin dağıtılmasını sağlar.

  5. Ödemeler ve Payların Dağıtımı:
    İcra yoluyla yapılan satışın ardından elde edilen para, tevzi tablosunda belirtilen oranlara göre tüm paydaşlara dağıtılır. Bu aşamada, taraflar arasında ödeme yapılır ve taşınmazın paylaşımı tamamlanmış olur.

İcra Süreci ve Hukuki Detaylar

İcra yoluyla satış süreci, her adımda dikkat edilmesi gereken bazı önemli hukuki unsurlar içerir:

  • Bilirkişi raporu, taşınmazın doğru bir şekilde değerinin belirlenmesi için kritik öneme sahiptir.

  • Dava süresi, icra takibinin başlatılması ve satışın tamamlanması arasında geçen süredir. Bu süreç, genellikle birkaç ay sürebilir, ancak işlemler daha uzun da sürebilir.

  • İstinaf başvurusu: Taraflar, satışın ve dağıtımın sonucuna itiraz edebilirler. İstinaf başvurusu ile, bir üst mahkemeye başvuru yapılabilir.

Gaziantep Avukat Hatice Çetin ile İcra Yoluyla Satış Süreci

Gaziantep avukat Hatice Çetin, satış yoluyla paylaşım ve icra süreci konusunda müvekkillerine kapsamlı hukuki destek sunmaktadır. İzale-i Şuyu davasında, icra yoluyla satış, bilirkişi raporu alınması ve tevzi tablosu düzenlenmesi gibi tüm süreçlerde profesyonel rehberlik sağlamaktadır.

Sonuç olarak, satış yoluyla paylaşım, aynen taksim işlemi yapılamayan durumlar için etkili bir çözümdür. İcra yoluyla satış ve elde edilen gelirlerin tevzi tablosu doğrultusunda dağıtılması, adaletli bir çözüm yolu sunar. Bu süreçte hukuki bir uzmandan alınacak destek, tüm işlemlerin düzgün ve yasal çerçevede yapılmasını sağlar.

Arabuluculuk Zorunluluğu Var mı?

Ortaklığın giderilmesi davaları (İzale-i Şuyu davası), taşınmazların paylaşımı konusunda anlaşmazlık yaşayan taraflar arasında görülen davalardır. Bu tür davalarda, taraflar arabuluculuk yoluna başvurmak isteyebilirler. Ancak 2023 itibariyle, ortaklığın giderilmesi davalarında zorunlu arabuluculuk uygulaması bulunmamaktadır. Yani, tarafların mahkemeye başvurmadan önce arabulucuya başvurması kanunen zorunlu değildir.

Arabuluculuk ve Ortaklığın Giderilmesi Davaları

Arabuluculuk, taraflar arasındaki anlaşmazlıkların çözülmesi için profesyonel bir arabulucu tarafından yapılan, mahkeme dışında gerçekleşen bir çözüm yoludur. Özellikle ticari davalar, boşanma davaları ve miras paylaşımı gibi konularda arabuluculuk kullanılabilir. Ancak ortaklık giderilmesi davalarında, arabuluculuk zorunlu değildir.

Arabuluculuk Kullanımının Avantajları

Buna rağmen, taraflar arabuluculuk yolunu tercih edebilirler. Arabuluculuk, birkaç önemli avantaj sağlar:

  • Zaman Tasarrufu: Mahkemeler bazen uzun sürebilirken, arabuluculuk süreci genellikle daha hızlı sonuçlanabilir.

  • Daha Az Masraf: Mahkeme giderleri ve dava masrafları yerine, arabuluculuk ile çözüm sağlamak genellikle daha düşük maliyetli olabilir.

  • Esneklik: Taraflar, çözümü daha esnek ve karşılıklı anlaşarak bulabilirler.

  • Gizlilik: Mahkeme süreci kamuya açıkken, arabuluculuk süreci gizli kalır. Bu, kişisel ya da ticari ilişkiler açısından önemli olabilir.

Arabuluculuğun Zorunlu Olmadığı Durumlarda

Eğer taraflar arabuluculuk kullanmaya karar verirlerse, bu süreç tamamen isteğe bağlıdır. Mahkemeye başvurmadan önce veya dava sırasında arabuluculuk anlaşması yapılabilir.

Ancak zorunlu arabuluculuk şartının geçerli olmadığı durumlarda, eğer taraflar arasında anlaşmazlık devam ederse, dava süreci normal bir şekilde devam eder. Bu durumda, Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından İzale-i Şuyu davası görülmeye başlanır.

Gaziantep Avukat Hatice Çetin ile Arabuluculuk ve Davalar

Gaziantep avukat Hatice Çetin, ortaklık giderilmesi davalarında arabuluculuk sürecine dair hukuki rehberlik sağlamaktadır. Ortakların anlaşmazlıklarını çözmek için arabuluculuk yöntemini kullanmak isteyen müvekkillere yardımcı olmaktadır. Eğer arabuluculuk yolu ile anlaşma sağlanamazsa, dava süreci Sulh Hukuk Mahkemesi'nde devam eder.

Sonuç olarak, ortaklığın giderilmesi davalarında zorunlu arabuluculuk bulunmamaktadır. Ancak taraflar arabuluculuk yolunu tercih ederek, daha hızlı ve düşük maliyetli bir çözüm arayışına girebilirler.

Dava Dilekçesi ve Masraflar

Ortaklığın giderilmesi davaları, yani İzale-i Şuyu davaları, taşınmazların paylaşılması veya satılması konusunda hukuki bir süreç başlatmak için gerekli adımları içerir. Bu davaların başlatılabilmesi için dava dilekçesi hazırlanması ve belirli masrafların ödenmesi gerekir. Bu yazıda, dava dilekçesinin nasıl hazırlanacağı ve dava masraflarının neler olduğu hakkında bilgi vereceğiz.

Dava Dilekçesi Nasıl Hazırlanır?

Dava dilekçesi, bir davanın açılmasında ilk ve önemli adımdır. İzale-i Şuyu davası açılırken, dilekçede aşağıdaki bilgilerin yer alması gerekmektedir:

  1. Tarafların Bilgileri:
    Dava dilekçesinde, davacı (dava açan) ve davalı (dava edilen) tarafların kimlik bilgileri açıkça belirtilmelidir. Bu, adı, soyadı, TC kimlik numarası ve adres bilgileri gibi detayları içerir.

  2. Taşınmazın Bilgileri:
    Ortaklığın giderilmesi talep edilen taşınmazın tapu bilgileri, adresi, büyüklüğü ve diğer özellikleri dilekçede net bir şekilde yer almalıdır. Bu bilgiler, taşınmazın belirlenmesi için önemlidir.

  3. Paydaşlar ve Paylaşım Talebi:
    Ortaklığın giderilmesi davası, birden fazla kişinin ortak olduğu taşınmazın paylaşılması amacıyla açılır. Dilekçede, paydaşların kimler olduğu ve her birinin pay oranları belirtilmelidir. Ayrıca, hangi yöntemle paylaşım yapılacağı (aynı taksim veya satış yoluyla paylaşım gibi) açıkça ifade edilmelidir.

  4. Talep Edilen Sonuç:
    Dava dilekçesinde, mahkemeden talep edilen sonuç net bir şekilde yer almalıdır. Örneğin, taşınmazın satışa çıkarılması ve satıştan elde edilen gelirin paylaştırılması veya taşınmazın aynen taksim edilmesi gibi.

Dava Masrafları

Ortaklığın giderilmesi davalarında masraflar, taşınmazın değerine, davanın türüne ve sürecin işleyişine bağlı olarak değişir. Aşağıda bu masrafların neler olduğu hakkında detaylı bilgiler verilmiştir:

  1. Harçlar ve Mahkeme Masrafları:
    Dava açarken, mahkemeye harç ödenmesi gereklidir. Harç, taşınmazın değerine göre değişir ve taşınmazın değeri arttıkça harç da artar. Mahkemeye başvururken ödenecek olan harç miktarı, veraset ilamı ya da mirasçılık belgesi üzerinden hesaplanabilir.

  2. Bilirkişi Ücreti:
    Mahkeme, taşınmazın değeri hakkında bir bilirkişi raporu talep edebilir. Bu rapor, taşınmazın piyasa değerinin belirlenmesine yardımcı olur. Bilirkişi ücreti, davanın masraflarına eklenen önemli kalemlerden biridir.

  3. Satış İlanı Giderleri:
    Taşınmazın satışa çıkarılması durumunda, satış ilanı yayımlanması gerekebilir. İlanın yayımlandığı gazete ya da diğer platformlar için ücret ödenir.

  4. İcra Masrafları:
    Eğer taşınmaz icra yoluyla satılacaksa, icra dairesi aracılığıyla yapılan işlemler için belirli bir masraf ödenmesi gerekebilir. Bu masraflar, taşınmazın satış fiyatı ve icra işlemlerine göre değişir.

  5. Tevzi Tablosu Hazırlığı ve Diğer Giderler:
    Taşınmaz satışından elde edilen gelir paylaştırılacaksa, mahkeme tarafından tevzi tablosu hazırlanabilir. Bu tablonun hazırlanması için de belirli bir ücret ödenmesi gerekebilir.

  6. Avukatlık Ücreti:
    Dava sürecinde bir avukattan hukuki destek alınması, dava masraflarını artırabilir. Avukatlık ücreti, davanın karmaşıklığına, süreçlerin uzunluğuna ve avukatın deneyimine göre değişir.

Dava Süreci ve Masraflar

Dava süresi, dava dilekçesinin verilmesinden sonra başlayacak olan süreçtir. İzale-i Şuyu davalarının süresi, taşınmazın değerine, paylaşım yöntemine, tarafların anlaşmazlık düzeyine ve mahkemenin iş yüküne göre farklılık gösterebilir. Örneğin, icra yoluyla satış yapılacaksa, satış süreci biraz daha uzun olabilir.

Gaziantep Avukat Hatice Çetin ile Dava Süreci

Gaziantep avukat Hatice Çetin, İzale-i Şuyu davası ve ortaklık giderilmesi süreçlerinde müvekkillerine hukuki rehberlik sağlamaktadır. Dava dilekçesinin hazırlanması, masrafların hesaplanması ve dava sürecinin yönetilmesinde profesyonel destek sunmaktadır. Bu şekilde, müvekkillerinin haklarını en iyi şekilde savunarak, en kısa sürede adil bir çözüm sağlanmasına yardımcı olur.

Sonuç olarak, İzale-i Şuyu davası açarken dava dilekçesi doğru şekilde hazırlanmalı ve dava sürecinde karşılaşılacak masraflar dikkatlice hesaplanmalıdır. Bilirkişi ücreti, satış ilanı giderleri ve avukatlık ücreti gibi masrafların belirlenmesi, davanın başarılı bir şekilde yürütülmesi için önemlidir.

Dava Süresi ve İstinaf Hakkı

Ortaklığın giderilmesi davaları (İzale-i Şuyu davaları), taşınmazların paylaşılması veya satışa çıkarılması amacıyla açılan davalardır. Bu tür davaların süresi, birçok faktöre bağlı olarak değişkenlik gösterebilir. Davanın ne kadar süreceğini ve istinaf hakkının nasıl işleyeceğini daha yakından inceleyelim.

Dava Süresi

İzale-i Şuyu davalarının süresi, aşağıdaki faktörlere bağlı olarak farklılık gösterebilir:

  1. Taraf Sayısı:
    Davada yer alan taraf sayısı, sürenin uzamasına ya da kısalmasına etki edebilir. Birden fazla paydaşın bulunması, her birinin savunmalarını sunması ve taleplerinin değerlendirilmesi süreci uzatabilir.

  2. Taşınmazın Niteliği:
    Dava konusu taşınmazın özellikleri de önemli bir etkendir. Eğer taşınmaz karmaşık özelliklere sahip, çok büyük ya da değerli bir taşınmazsa, paylaşım süreci daha uzun sürebilir.

  3. Bilirkişi İncelemesi:
    Dava sürecinde, taşınmazın değerinin belirlenmesi için bilirkişi raporu alınabilir. Bu raporun hazırlanması birkaç hafta sürebilir ve davanın uzamasına sebep olabilir.

  4. Aynen Taksim veya Satış Yoluyla Paylaşım:
    Eğer taşınmazın aynen taksim edilmesi mümkünse, süreç daha kısa olabilir. Ancak taşınmazın satış yoluyla paylaşılması gerekiyorsa, satış süreci, ilanların verilmesi ve satışın tamamlanması zaman alabilir.

Ortalama Dava Süresi

Ortalama olarak, İzale-i Şuyu davaları 6 ay ile 1,5 yıl arasında sonuçlanabilir. Ancak bu süre, davanın karmaşıklığına ve mahkemenin yoğunluğuna bağlı olarak değişebilir. Davalar, çoğu zaman ilk aşamada hızlı ilerlese de, taşınmazın değerinin belirlenmesi, bilirkişi raporunun alınması ve tarafların anlaşmazlıkları sürecin uzamasına neden olabilir.

İstinaf Hakkı

Dava sonucunda verilen karara istinaf başvurusu ile itiraz edilebilir. İstinaf, bir mahkeme kararının bir üst mahkeme olan bölge adliye mahkemesi tarafından yeniden incelenmesidir. Eğer taraflardan biri, ilk derece mahkemesinin kararını doğru bulmazsa, istinaf başvurusu yaparak kararın gözden geçirilmesini talep edebilir.

İstinaf Başvurusu Nedir?

  • İstinaf başvurusu, yalnızca ilk derece mahkemesinin verdiği karara karşı yapılabilir.

  • İstinaf başvurusu, bir bölge adliye mahkemesi tarafından incelenir.

  • İstinaf başvurusu, kararın hatalı olduğu düşünülen noktalar üzerinden yapılır. Örneğin, taşınmazın değerinin yanlış hesaplanması ya da paylaştırma yönteminin hukuka aykırı olması gibi durumlar istinaf başvurusu yapma gerekçesi olabilir.

İstinaf Süreci

İstinaf başvurusu yapıldıktan sonra, bölge adliye mahkemesi başvuruyu değerlendirir ve kararı onaylayabilir ya da bozabilir. Eğer istinaf mahkemesi kararı bozarsa, dava yeniden görülebilir. Ancak istinaf başvurusu sonucunda verilen karar, kesinleşmiş karar haline gelir ve bundan sonra herhangi bir temyiz yolu yoktur.

Gaziantep Avukat Hatice Çetin ile Dava Süreci

Gaziantep avukat Hatice Çetin, İzale-i Şuyu davası ve ortaklık giderilmesi davalarında müvekkillerine hukuki rehberlik sunmaktadır. Davanın süreci hakkında bilgilendirme yaparak, istinaf başvurusu gibi aşamalarda da profesyonel destek sağlamaktadır. Böylece müvekkillerinin haklarını savunurken en uygun çözüm yollarını sunar.

Sonuç olarak, İzale-i Şuyu davasının süresi davanın karmaşıklığına ve mahkemenin iş yüküne bağlı olarak değişebilir. Ortalama 6 ay ile 1,5 yıl arasında süren davalarda, karara itiraz edilmesi durumunda istinaf başvurusu yapılabilir. Bu süreçte, profesyonel hukuki destek almak, davanın daha hızlı ve etkin bir şekilde sonuçlanmasına yardımcı olabilir.

Önalım (Şufa) Hakkı

Ortaklığın giderilmesi sürecinde, özellikle miras paylaşımı ya da paylı mülkiyet durumlarında, payını satmak isteyen bir mirasçının payının dışarıya satılması durumunda diğer paydaşlara tanınan önemli bir hak vardır: Önalım hakkı (ya da şufa hakkı). Bu hak, belirli koşullarda diğer ortaklara, taşınmaz payını öncelikli olarak satın alabilme hakkı verir.

Önalım Hakkı Nedir?

Önalım hakkı (veya şufa hakkı), paydaşların, ortak maldan bir kısmı veya tamamını dışarıya satıldığında, öncelikle satın alma hakkına sahip olmalarını sağlayan bir haktır. Bu hak, paydaşlar arasındaki uyumu korumak ve ortak malın dışarıya satılmasının engellenmesi için önemli bir güvence oluşturur.

Önalım Hakkı Nasıl Kullanılır?

Eğer bir mirasçı, payını satmak isterse, satış işlemi başlamadan önce diğer mirasçılara önalım hakkı tanınır. Bu durumda, diğer ortaklar (ya da mirasçılar), satış koşullarını kabul ederek taşınmazı satın alabilirler. Önalım hakkının kullanılması için aşağıdaki adımlar takip edilmelidir:

  1. Satış İhtarı: Payını satmak isteyen kişi, önce diğer paydaşlara (mirasçılara) yazılı bir bildirimde bulunarak satışa ilişkin şartları bildirir.

  2. Önalım Hakkının Kullanımı: Bildirimde belirtilen süre içinde, diğer mirasçılar öncelikli satın alma hakkını kullanarak taşınmazı satın almak istediklerini bildirebilirler.

  3. Satış Fiyatı: Paydaşlar, satış fiyatı ve koşullarını kabul ederek, taşınmazın payını satın alabilirler. Bu süreç, genellikle paydaşlar arasında anlaşmazlıkları engellemeyi amaçlar.

Önalım Hakkı Süresi

Önalım hakkı, belirli sürelerle sınırlıdır. Genellikle, payın satışa sunulmasından itibaren, mirasçılara önalım hakkını kullanabilmeleri için 3 ay gibi bir süre verilir. Ancak bu süre kanıtlı olarak bildirilen süreyle değişebilir. Önalım hakkı için belirlenen süre, yasal sürelere ve taraflar arasındaki anlaşmalara bağlı olarak farklılık gösterebilir.

Önalım Hakkı ve Ortaklık Giderilmesi Davası

Ortaklık giderilmesi davası (İzale-i Şuyu davası) sırasında, payını satmak isteyen bir paydaşın şufa hakkını kullanmak isteyen diğer paydaşlar, bu hakkı davaya dahil edebilirler. Satıştan önce, mirasçılar paydaşlık hakkı olan bu taşınmazı öncelikli olarak almak için başvurabilirler.

Önalım Hakkı ve Gayrimenkul Satışı

Eğer bir paydaş payını satmak isterse, ve satış dışında kalan paydaşlar önalım hakkını kullanmak istemezse, satış yapılabilir. Ancak bu satış, İzale-i Şuyu davasının bir parçası olarak, gayrimenkul satışı işlemlerini ve prosedürleri de içerebilir. Böylece satış, hukuki olarak doğru şekilde yapılır ve tüm paydaşların hakları korunur.

Gaziantep Avukat Hatice Çetin ile Önalım Hakkı

Gaziantep avukat Hatice Çetin, önalım hakkı (şufa hakkı) gibi karmaşık miras hukuku davalarında müvekkillerine hukuki rehberlik sunmaktadır. Bu tür hakların kullanımı konusunda doğru bilgi ve destek sağlayarak, paydaşlar arasındaki anlaşmazlıkların önüne geçebilir ve hukuki süreçlerin doğru şekilde işlemesine yardımcı olabilir.

Sonuç olarak, önalım hakkı, ortak malın dışarıya satılması durumunda diğer paydaşlara satın alma önceliği tanıyan önemli bir haktır. Bu hak, belirli bir süreyle sınırlıdır ve yasal sürelere dikkat edilmesi gerekir. Ortaklığın giderilmesi davalarında, önalım hakkı gibi hakların doğru bir şekilde kullanılması, hem mirasçılar arasında anlaşmazlıkları engeller hem de taşınmazların doğru paylaşılmasını sağlar.

Sonuç: İzale-i Şuyu Davaları ve Hukuki Süreç

İzale-i şuyu davaları, mirasçılar veya paydaşlar arasında taşınmazların paylaşımı konusunda yaşanan uyuşmazlıkların çözüme kavuşturulmasında önemli bir araçtır. Bu tür davalar, özellikle paylı mülkiyet ya da elbirliği mülkiyeti gibi durumlarla ilgili olarak, doğru hukuki adımların atılmasını gerektirir. Paydaşlar arasındaki anlaşmazlıkların çözümü, hem zaman hem de maddi açıdan önemli bir süreçtir ve usulüne uygun şekilde yürütülmesi gerekir.

Ortaklık giderilmesi davalarının doğru bir şekilde açılması, sürecin hızla ve etkili bir şekilde sonuçlanmasını sağlar. Bu süreçte, miras paylaşımı ve gayrimenkul satışı gibi konularda uzman bir avukatın desteği, mülkiyet haklarınızın korunmasını sağlar ve olası hak kayıplarını engeller. Ayrıca, hukuki süreçlerde doğru bir şekilde hareket edilmesi gerektiğinden, bu tür davalarla ilgili dava dilekçesi örneği, bilirkişi raporu ve tevzi tablosu gibi belgelerin doğru şekilde hazırlanması önemlidir.

Davanın açılması sırasında, veraset ilamı (mirasçılık belgesi) ve sulh hukuk mahkemesi gibi prosedürler de hukuki sürecin önemli bir parçasıdır. Ayrıca, ortaklığın giderilmesi sürecinde önalım hakkı (şufa hakkı) gibi yasal hakların doğru şekilde kullanılması gerekir. Taraflar arasındaki anlaşmazlıklar, arabuluculuk zorunluluğu olmasa da, arabuluculuk yoluyla çözülebilir ve tarafların zaman kaybı yaşamadan anlaşmalarını sağlayabilir.

Eğer taşınmazın aynen taksim edilmesi mümkün değilse, satış yoluyla paylaşım ya da icra yoluyla satış seçenekleri devreye girer. Bu noktada, taşınmazın değeri hakkında karar verecek olan bilirkişi raporu alınır ve satışa çıkacak taşınmaz için gerekli dava masrafları ve diğer yasal yükümlülükler yerine getirilir. Dava süresi ortalama olarak 6 ay ile 1,5 yıl arasında değişebilir ve bu süreçte taraflar, istinaf başvurusu yaparak mahkemenin kararını yeniden inceletebilirler.

Gaziantep, Kilis, Kahramanmaraş ve Çevresindeki Hukuki Destek

Gaziantep avukat Hatice Çetin, Gaziantep, Kilis, Kahramanmaraş, Oğuzeli, Nizip, Karkamış, Araban, Hatay, Urfa ve çevresindeki illerde miras paylaşımı, gayrimenkul ortaklığının giderilmesi ve paylı mülkiyet davaları konusunda profesyonel hukuki hizmetler sunmaktadır. İzale-i şuyu davası ve ilgili süreçler hakkında doğru ve kapsamlı bilgi almak, hukuki haklarınızı savunmak ve başarılı bir sonuç elde etmek için uzman desteği almanız büyük önem taşır.

Hukuki sürecin başından sonuna kadar her aşamada, dava dilekçesi, satış yoluyla paylaşım, icra yoluyla satış, bilirkişi raporu gibi hukuki belgelerin hazırlanmasında ve davanın yönetilmesinde Hatice Çetin ile iletişime geçebilirsiniz. Ayrıca, taşınmazlarınızla ilgili önalım hakkı ve şufa hakkı gibi haklarınızı savunmak adına da desteğe ihtiyacınız olduğunda yanınızdayım.

Özetle:

İzale-i şuyu davaları, doğru hukuki rehberlik ve uzman bir avukat ile yürütüldüğünde, paydaşlar arasında adil bir paylaşım sağlanmasını ve hukuki hakların korunmasını mümkün kılar. Gaziantep avukat Hatice Çetin, Kilis, Kahramanmaraş, Oğuzeli, Nizip, Karkamış, Araban, Hatay, Urfa gibi çevre illerde de hizmet vererek, bu süreçleri sizin için sorunsuz hale getirecektir.

Kaydedilen Yorumlar

Gaziantep Avukatı Hatice Çetin'in Güncel Hukuk Duyuruları İçin Abone Olun

Hukuki gelişmeleri, aile hukuku ve boşanma davaları gibi önemli konularda uzman tavsiyelerini ilk öğrenen siz olun. Gaziantep avukatı Hatice Çetin'in en güncel içeriklerine, hukuki rehberlere ve önemli duyurulara anında erişmek için hemen abone olun. Haklarınızı öğrenin, doğru adımlar atın!